Griffith College, 1974 yılında kurulmuş olan, İrlanda’nın ilk özel üniversitesi. Avustralya’daki Griffith College’la karıştırmamanız gerekiyor. İrlanda’daki bu okulun Cork, Limerick ve Dublin şehirlerinde yerleşkeleri bulunuyor.
Dublin kampüsü okulun ilk kurulan yerleşkesi. Okul ismini İrlanda’nın kurtuluş savaşında görev almış ve hatta ülkenin ilk cumhurbaşkanı olan Arthur Griffith’ten alıyor. Özellikle bu ismin verilmiş olmasının sebebi, yerleşkenin eskiden kışla olarak kullanılmış olması ve eski adının da Griffith Kışlası olması.
Okulun eski bir özel üniversite olması sizi korkutmasın, yabancı öğrencilere en uygun fiyat sunan okul Griffith College. AB vatandaşı değilseniz devlet okuluna kabul edilmiş olmanız fark etmiyor, yine yüksek ücretlere tabi oluyorsunuz.
Griffith College öğrenim hayatına İşletme ve Muhasebe eğitimiyle başlamış, şimdi ise lisanstan yüksek lisansa, sertifika programlarından dil okuluna kadar çok geniş bir yelpazede eğitim alma imkanı sunuyor. Ben ise size kendi bölümüm olan Big Data Management & Analytics (Büyük Veri Yönetimi ve Analitiği) master programından bahsedeceğim.
Şu anda okumakta olduğum programın tam adı: MSc in Big Data Management and Analytics / Full-Time. Programda toplam 8 ders ve bitirme tezi bulunuyor. Burada Full-Time’dan kasıt, programın 1 yıl olduğu ve 8 dersin 4’erli olarak iki döneme ayrıldığı anlamına geliyor.
2 dönem sonunda 8 dersin hepsinden, 100 üzerinden en az 40 alarak geçmiş olmanız gerekiyor. Bir dersi geçebilmeniz için toplamda 40 tutturmanız yetmiyor. Hem dönem boyunca derste yaptığınız ödevlerin (assignment) ortalamasının, hem de final sınavından aldığınız notun ayrı ayrı 40 puanı geçmiş olması gerekiyor.
2 dönemi başarıyla tamamlamanızın ardından, dilerseniz tez yazmadan Post Graduate Diploma in Big Data Management and Analytics sertifikasına hak kazanıp tezsiz yüksek lisans mezunu sayılabiliyorsunuz. 2 döneme ek olarak, 12 haftalık bir tez dönemine dahil olup “MSc” yani tezli yüksek lisans diplomanızı alabilirsiniz.
Öte yandan bu bölümün en güzel yanı her şeyin net olması. dönem içinde ödevlerinizi yapın, dönem sonunda final sınavınızı verin ve tamamsınız. Durmadan karşınıza çıkan quizler, önünü alamadığınız sunumlar bulunmuyor! (Ya da ben öyle sanıyorum şimdilik :D)
Bu programın ve anladığım kadarıyla programın bağlı olduğu Bilgisayar Bilimleri Fakültesi’nin (Computing Science Faculty) kafa yapısı öğrenciye pratik yaptırarak, öğrenim denen sürecin gerçekleşmesini sağlamak. Bu motivasyon, hocaların size bakışına ve ders anlatımına olumlu yönde etki ediyor. Elbette “öğretme” sürecini ayrı bir bilim olarak uygulayan akademisyenler de, sınıfa gelip normal bir şekilde dersini anlatan akademisyenler de mevcut. Hangisine denk gelirseniz gelin, hepsi öğrenmeniz için uğraşıyorlar ve asla kendilerini size kapatmıyorlar.
Dikkatimi çeken başka bir konu ise derslere giriş yapılan ilk 1-2 hafta oldu. Normalde Türkiye’deki herhangi bir programda okuyorsanız, hocanın “İşte bunlar da giriş konuları zaten çok kolay, siz evde bakarsınız. Ben doğrudan XX. üniteden devam ediyorum.” demesi çok olağan iken, burada bu durum söz konusu değil. Her ne kadar size sıfırdan kod yazmayı öğretemeyecekleri gibi, yeni başladığınız programda kullanılan tekniklere aşina olmadığınız kabul edilerek size ona göre yaklaşılıyor. Yapmanız gerekenler ve kendinizi nasıl alıştırmanız gerektiği, dersi veren hoca tarafından size detaylı bir şekilde anlatılıyor. Okuduğunuz programa özel verilen derslerde genelde 10 – 15 kişilik bir sınıfta okuyorsunuz ve bu dersi anlamanıza çok olumlu yönde katkı sağlıyor.
Programda sunulan dersler aşağıdaki gibi:
- Big Data Analytics
- Information Retrieval and Web Search
- Concurrent and Parallel Programming
- Cloud Computing
- Big Data Management
- Data Mining Algorithms and Techniques
- Applied Data Science
- Research Methods
Derslerin işleyişinde güncel araçlar ve programlama dilleri takip ediliyor. Örneğin, Cloud Computing dersinde Python, Big Data Analytics dersinde ise R programlama dili kullanmaktayız.
Programda İrlandalı veya Avrupalı arkadaşlarınız olacağını sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Genelde Avrupalılar teknik programlar yerine yönetimsel programları tercih ettiği için, bu programda arkadaşlarınızın %90’ı uzak doğulu olacak. Geriye kalan %10 ise benim zaten 😀 Herkesin İngilizceyi çok iyi konuşamayan yabancılardan oluşuyor olması kötü gibi gözükse de, aslında iyi bir durum. Bu hem kendi içinizde dayanışma sağlıyor, hem de İrlandalı hocaların kendi vatandaşlarıyla diğerleri arasında ayrımcılık yapmasının önüne geçiyor. İtalya’da okurken ayrımcılık yaşayan arkadaşlarımın hikayelerini biliyorum.
Bir dersten kalacak olursanız ne olduğunu düşünmek bile istemiyorum ancak muhtemelen o dersin tekrar ücretini ödeyip yeniden alıyorsunuzdur diye tahmin ediyorum. Yine de, geçme notunun 100 üzerinden 40 olduğu, ara sınav ve quiz olmayan bu programda bir Türk öğrencinin dil haricinde zorlanacağını sanmıyorum. İngilizcenize de güveniyorsanız, bu iş oldu bilin!
Güncel program ücretini, ilgili programın Fees sayfasında bulunan International panelinden öğrenebilirsiniz.
İşin en güzel yanı ne, biliyor musunuz? Bu programdaki derslerde ‘Bu öğrendiklerim gerçek hayatta ne işime yarayacak?’ demeyeceksiniz!!! Bu programda aldığınız temeli kullanarak, firmaların BI ekiplerinde Big Data Analyst olarak çalışabiliriniz.
Önemli Not: Bu ücrete bütün program dahil, ancak konaklama, ulaşım veya herhangi bir yemek ücreti dahil değil!!! Tanışma gününde (Induction Day) dağıttıkları ücretsiz kumanya için ise çok teşekkür ederim, o ayrı 😀
Güncelleme – 4 Ocak 2019
Evet, şu yazdıklarıma ve geçmişe bakınca ne kadar iyimser olduğumu düşünmekteyim. Olanları size kısaca anlatayım:
Aşağı yukarı ilk 1 ay her şey çok güzel gitti. Mart’a geldiğimizde birkaç farklı durum beni sıkıştırmaya başlamıştı:
- Arabamı satıp geldim ve bu parayla idare etmeye çalışıyorum. Part time IT işi diye bir şey yok, tek çare restoranda barda çalışmak. En iyi ihtimalle 1. dönemin sonunu görecek kadar param var.
- 3 günüm okula gidiyor. Kalan 2 gün İstanbul’dayken çalıştığım şirketime danışmanlık veriyorum önümüzdeki 3 ay, ona gidiyor. Kalan vakit yemek yapıp temizliğe gidiyor. Ben ne ara adam gibi ders çalışacağım? Big Data zor bir bölüm ve ben ne Java ne de Python programlama dillerinde hocaların istediği hızda ilerleyecek bilgiye sahibim.
Hal böyle olunca nasıl zorlandım inanamazsınız. Zar zor 1. dönemde bulunan 4 dersin ödevlerinden geçtim, 4 final sınavınının ise 3’ünü geçerek 1’inden kaldım. Her kalınan sınavın tekrarı da 125 Euro idi.
Durumun kötüye gideceğini anlayarak Mart ortasında iş aramaya başladım. Çoğu firma da, birebir eski işime uyan pozisyon olsa bile görüşmeyi bile düşünmüyordu. Bunun birinci sebebi, çalışma iznimin olmaması; ikinci sebebi ise Avrupa’da herhangi bir iş tecrübemin olmamasıydı.
En az 40, en fazla 50 iş başvurusu yapmışımdır. Benimle ilişkili olabilecek ne iş bulursam başvurdum, özellikle Linkedin Jobs üzerinden. Kendi pozisyonumla ilgili iş kalmayınca, Dublin konumunda Turkish arayan bütün işlere başvurdum. Sonuçta Accenture sağ olsun beni aldı.
İşe alındıktan sonra okuluma durumu açıkladım ve 2. öğretime geçmek istediğimi söyledim. 1-2 haftalık değerlendirmenin ardından, bölümümün 2. öğretim programının talep yetersizliği nedeniyle açılmayacağını, dilersem sorumluluğun bana ait olması şartıyla kalan 4 dersimi 2 döneme bölerek bitirebileceğimi söylediler. Tamam dedim ve döneme 2 dersle başladım ancak dersler hafta içi iş saatinde olduğu için derslere gidemedim. 2. dönemdeki dersler ayrıca sınıfa katılım gerektirdiği için istenenleri de sağlayamadım. Böylece Griffith College maceram yarım kalmış oldu.
Bu sebeplerle, Avrupa’da okumaya geliyorsanız, mümkünse öğreniminiz boyunca yetecek kadar birikimle gelin. Emin olun, ailenizin yanında kalırken ya da ailenizin desteğiyle Türkiye’de okurken derslere çalışmakla, parasız pulsuz Avrupa’da tutunamya çalışırken ders çalışmaya çalışmak bambaşka durumlar. Üstüne üstlük Griffith College gibi eğitim kadrosu ve arz – talep dengesi kısıtlı olan okullara gelirseniz bu gibi imkansızlıklarla karşılaşabilirsiniz.
Uzun lafın kısası, hala İrlanda’da okumayı, mezun olunca edinilen 1 + 1 yıllık çalışma izni nedeniyle tavsiye ediyorum. Ancak ya part time restoranda çalışırken okuyabilecek enerjiye ya da 2 yıl her ay 800-1000 Euro harcayabilecek birikime sahip olmanızı tavsiye ederim.
“Griffith College Dublin’de Big Data Management Yüksek Lisans Programı (Güncellendi – 4 Ocak 2019)” için bir yorum