Neden İrlanda’yı Terk Ettim?

Evet, İrlanda’ya elveda ettiğimi gören eski okuyucularımın aklında bu soru oluşmuş olabilir. Ben de bu sorudan yola çıkarak, İrlanda’ya taşınmanıza rağmen Türkiye’ye geri dönmenize veya başka bir Avrupa ülkesine taşınmanıza sizi hangi koşullar itebilir, bundan bahsedeceğim.

Neden?

Çok çok çok kabaca bu soruya cevap vermek gerekirse, İstanbul’u neden terk ettiysem Dublin’i de o yüzden terk ettim: Mesleki tatminsizlik. Bu konuyla ilgili yazdığım çok detaylı bir yazıya aşağıdan ulaşabilirsiniz, özellikle hiçbir IT çalışanının bu girdaba düşmesini istemem.

İrlanda’da İş Arayan Bilgi Teknolojileri Çalışanlarına Açık Çağrı – Türkçe Müşteri Hizmetleri Kısır Döngüsü

Bilgi Teknolojileri tecrübem olmasına rağmen İrlanda’da yaptığım iş başvurularına da beklediğim geri dönüşü alamadım doğrusu. Yazılım Uzmanı olmuş olsaydım belki iş değiştirmem çok daha kolay olurdu ancak durumlar beklediğim gibi olmadı. İlginç bir şekilde, İrlanda’da firmalar size sponsor olmaya hiç gönüllü olmuyorlar. Bunda İrlanda bürokrasisinin ağır kalması ve çalışma izni işlem sürelerinin 3 aya kadar uzayabilmesi etkili diye düşünüyorum.

Şimdi, İrlanda’dan Fransa’ya taşınmama doğrudan sebep olmayan ancak destekleyici yan sebepler sayabileceğim konulara değineyim:

Kira Ücretleri

Kesinlikle çok pahalı! İrlanda’da tam zamanlı bir çalışan değilseniz yani taşeronsanız ve çalıştığınız işte orta-üst seviye bir konumda değilseniz, İrlanda’da para biriktirmeyi unutun. Biraz yaşam kalitem vasatın üstüne çıksın dediğiniz anda, kira fiyatları uçuyor. Maaşınızın yarısını ve hatta yarısından fazlasını temel giderlerinize harcamış oluyorsunuz.

Hava Durumu

Bakın, kiradan sonra ilk bundan bahsediyorum! Aslında beni öncelikle rüzgar vurdu dostlar. En sakin dediğim gün bile rüzgarlı bir gündür Dublin’de. Bunun sebebi okyanus kenarı bir ada olmasından kaynaklanıyor tabii ki. Dublin’le karşılaştırabileceğim yegane şehir ise Çanakkale’dir, Çanakkale rüzgarı da İrlanda’yla yarışır 😀

Rüzgardan sonra, beni yağmur değil yaz mevsimi çok rahatsız etti. Çünkü yok! İnsan yılda bir kere de olsa, belirli periyotlarla biraz içi ısınsın istiyor. Biraz montu evde bırakıp dolaşmak istiyor. İlk geldiğim yaz mükemmeldi, hatta insanlar niye şok oldu diye merak etmiştim. İrlanda’daki ikinci yazımda bunu anladım 😀

Yine de, ne olursa olsun, hakkını yemeyeyim. Dublin’de kışın 1-2 derecenin altını çok az görürsünüz. Avrupa ana karası -10 derecelerde donarken, İrlanda yine standart sıcaklığıyla sizi üşütmeye devam eder 😀

Ulaşım

Aylık çalışan ulaşım kartı indirimli haliyle bile çoğu büyük Avrupa metropolündekilere kıyasla pahalı. Üstüne üstlük Dublin’de metro yok, tramvay hattı kısıtlı, otobüsler söylenen saatlerde gelmiyor. Araba fiyatları ucuz ancak sigorta çok pahalı, taşındıktan sonra 1 yıl içinde İrlanda ehliyeti almak zorundasınız; Türk ehliyetini para karşılığı transfer edemiyorsunuz.

Sağlık Sigortası

Sağlık hizmetleri neredeyse bütün Avrupa’da Türkiye’ye kıyasla yavaş ve kötü, burada bundan bahsetmeyeceğim. Burada söylemek istediğim: İrlanda’da çalıştığınız firma size özel sigorta yapsa bile, en iyi ihtimalle %80’ini karşılıyor. Genellikle de %50’sini karşılıyor. Bu Amerika’daki sistemden katbekat iyi olsa da, yine de cebinizden para çıkacağı anlamına geliyor.

Uçak Bileti

Doğrudan İstanbul’a uçmak isterseniz, Türk Hava Yolları tek alternatifiniz. Yani Pegasus yok ve rekabet yoksa ne olur? Bilet fiyatları uçar.

Fiyatını geçtim, doğrudan uçsanız bile 4.5 saat sürüyor. Bu da gidiş ve dönüş olmak üzere 2 tatil gününüzü kafadan öldürüyor diyebiliriz.

İş Ahlakı

Tabii ki bu konuda benim 1.5 yıllık tecrübemle bir genelleme yapmam çok mantıklı değil ancak yine de şundan eminim: İrlanda bir şekil yavru vatan Amerika haline gelmiş gibi gözüküyor. 5 milyon nüfuslu İrlanda’nın olduğu bu dünyada, ABD’de İrlanda kökenli 75 milyon kişinin yaşadığını biliyor muydunuz?

Bu durum ABD’deki bu insanların İrlanda’ya yatırım yapmasına önayak olmuş. Bu da, nispeten sosyal devletler barındıran Avrupa Birliği’nde, en kapitalist ülkenin İrlanda olmasına yol açmış. Demek istediğim şu ki, çalıştığınız yere dava açsanız kaybedeceğiniz şekilde hukuki açıkların kullanılarak, çalışanların haklarının çaktırmadan en fazla sömürüldüğü AB ülkesinin İrlanda olduğunu düşünüyorum. Zaten şuradan durum bariz değil mi; büyük ABD firmalarına %3 veya %12 gibi komik vergi oranları uygularken, orta seviye çalışanlardan %51 vergi kesiyorlar.

Neden İrlanda’yı Terk Etmek İstemezdim?

Yiğidi vur hakkını yeme demişler. Aşağıdaki sebepler İrlanda’yı özlememe ve kalbimde her zaman yeri olmasına neden oluyor:

  • Yemyeşil – İrlanda dışında sadece Doğu Karadeniz’de rastladığım bir bitki örtüsü vardı. Her yerden yeşil fışkırıyor. Dublin’de nerede oturuyor olursanız olun, evinizin önü doğal bir park ya da 2-3 dakika yürüyün hemen daha yeşil bir alan görürsünüz. Hava öyle temiz ki, nefes aldıkça daha çok almak istiyorsunuz. Kışın asla yeşil örtü kalkmıyor, bu da moralinizi yüksek tutuyor.
  • İngilizce – Bunu çok arayacağımı biliyordum. Her şey çok kolaydı gerçekten.
  • Nezaket – 2 adım yanımda olmasına rağmen, kantindeki raftan bir şeye uzandığı için benden özür dileyenleri gördü bu gözler. Sokakta, otobüste, pub’da, geçerken özür dileyen, inerken teşekkür eden, kafası güzel olsa bile nezaketini bozmayan çok örnekler yaşadım.
  • İrlandalılar – Müziğiyle, birasıyla, insanların gamsızlığıyla ve arkadaş canlılığıyla, alışmanız kolay olan bir memleket burası. Tabii ki ırkçılık hiç yoktur demiyorum, göçmenlere karşı kimse önyargılı değildir demiyorum ama çoğu diğer ülkeye göre kendinizi çok daha rahat hissedebileceğiniz nadir Avrupa ülkelerinden birisi olabilir İrlanda.
Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s